Bu yazıyı 2007 yılında forumlarda yazmıştım. Gelen sorular üzerine bir fikir vermesi açısından buraya eklemeye karar verdim
Lütfen yazıldığı tarihi dikkate alın
KIŞ UYKUSU ACABA BİR UYKUMUDUR YOKSA BAMBAŞKA BİR ŞEYMİDİR.?
Türkçede
kullanılan uyku deyimi aslında hiçte doğru değil ve çok yanlış
anlaşılmalara yol açıyor çünkü kış uykusu aslında bildiğimiz anlamda bir
uyku değildir.
Gece uykusu bedeni bir ihtiyaçtır gündüz
yaptığımız çeşitli aktiviteler enerjimizi tüketir bizi yorar ve bu
yüzden gece biraz daha derin bir şekilde dinlenmek enerjimizi geri
toparlamak zorunda kalırız yanı uykuya dalarız.
Türkçe de Kış
uykusu diye adlandırdığımız özel durum ise bedeni bir ihtiyaç değildir
çünkü eğer çevre ısısı düşmezse hiç bir hayvan kış uykusuna yatma
ihtiyacı duymaz,Yani bedensel ve bünyesel bir ihtiyaç değildir.
Uluslararası
literatürde kış uykusuna Hibernation Türkçede ise Hibernasyon deniliyor
kış uykusuna yatan canlıya da Hibernatör deniliyor. Ben yazının devamın
da kış uykusu değil hibernasyon deyimini kullanacağım.
BAZI CANLILAR NEDEN HİBERNASYONA GİRERLER.?
Türkçede
soğukkanlı canlılar diye bahsettiğimiz bazı canlılar kendi ısıları
yaratmıyorlar bu yüzden yaşayabilmek için dışardan ısı almak zorunda
olan Endotermik türlerdir. Bu canlılar çevre ısısına bağımlı olarak
yaşadıkları için ısı düştüğü zaman bünyeleri buna paralel olarak
yavaşlamaya başlar bu yüzden soğukta yaşamlarına devam edemezler. Diğer
bir yandan düşük ısı şartları besin kaynaklarını da ortadan yok ettiği
için kışın hayatta kalmaları tamamen imkansızlaşır, Hoş her taraf besin
dolu olsa dahi onlar için bir şey farketmeyecekti çünkü bünye
yavaşlaması öncelikle sindirim sistemlerinden başlıyor bu durumdaykende
yemek için iştahları olmuyor.
Zorlu kış koşullarının
zorlamasıyla hızlı hareket edebilen canlılar özellikle bazı kuşlar rahat
besin bulabilecekleri daha sıcak bölgelere göç ederek yaşamlarını
korurlar diğer bazı canlılar ise kış şartlarına uyum sağlıyacak ufak
değişimler geçirirler. Peki ya hem hızlı hareket edemiyen hemde kış
şartlarına asla uyum sağlayamayan endotermik canlılar ne yapacak. İşte
doğa onlara bu zorlu koşullarda yaşamlarına devam edebilmeleri için
müthiş bir yetenek sağlamıştır. Kışı oldukları yerde ölmeden
geçirebilecekleri çok özel bir bünye yavaşlaması yeteneği kısaca
HİBERNASYON.
NASIL BİRŞEYDİR BU HİBERNASYON.?
Hibernasyon
kısaca bir bünye yavaşlamasıdır. Ama bu öyle bir yavaşlamadır ki bünye
neredeyse ölüm derecesine kadar yavaşlar. Vücut bu durumda
inanılamayacak kadar az bir enerji ile uzun süre canlı kalabilir. Vücut
ısısı 0 dereceye kadar düşer nabız atışları ve kan dolaşımı duyulmayacak
kadar yavaşlar nefes alışları nerdeyse tespit edilemez. Hibernasyona
girmiş bir canlı bu sebeplerden kolayca ölmüş sanılabilir.Düşünün ki
akciğer solunumu yapan su kaplumbağaları hibernasyona tamamen suyun
metrelerce altında ve çamurun içinde yaptıkları çukurlarda girerler ver
aylar boyunca su yüzeyine çıkarak oksijen almaya gerek duymazlar. Bunun
nasıl bir mucize oduğunu anlıyabiliyormusunuz.
Soğuk
akarsularda oksijen sıcak sulara nazaran çok daha fazla bulunur.
Kaplumbağalar sadece deri yoluyla mesela ağız içi derisi sayesinde
sudaki bu oksijeni kullanabiliyorlar.Oksijen ihtiyacı son derece düşük
bir düzeye indiği içinde yüzeye çıkmaya gerek duymadan aylarca su
altında ağız içi deri solunumu ile kendilerine yeterli gelecek miktarda
oksijeni sağlayabiliyorlar.
Hibernasyona girmek kadar
çıkmakta uzun bir süreç ister yani gece uykusu gibi ona dokunur dokunmaz
uyanmaları beklemeyin.Çevre ısısı yükselmeye başlayınca bünye bunu
algılar ve kendini normal yaşam koşullarına dönecek şekilde
hızlandırmaya başlar
Burada konu dışı olsa da bahsetmek
istediğim ilginç bir nokta var. Ayıların kış uykusu. Kış uykusu
denilince genelde ilk akla gelen canlılar ayılar oluyor. İşin esası
ayıların kış mevsiminde ortadan çekilmeleri tam manasıyla bir
hibernasyon sayılmıyor. Çünkü ayıların bünyesi bu esnada klasik bir
hibernasyon tanımına uyacak kadar yavaşlamıyor. Vücut ısıları asla sıfır
dereceye kadar düşmüyor yada kalp atışları ve solunumları
hissedilemeyecek kadar yavaşlamıyor. İşte bu yüzden ayıların kış
mevsimini hibernasyon yerine oldukça derin bir uyku halinde geçirdikleri
söylenebilir.
GEREKLİMİDİR ?
Hiç bir
canlı bedeni yorgunluğa ve uykusu ihtiyacına karşı direnemez belli bir
süreç sonunda eğer dinlenemezse istesede istemesede yorgunluktan bayılır
ama buna karşın çevre koşulları bozulmazsa kış uykusuna yatmadan uzun
yıllar boyunca sağlıklı bir biçimde kesintisiz olarak
yaşayabilirler.Güneyde sıcak ortamlarda yaşayan ve hiç hibernasyona
girmeyen kaplumbağalar vardır halbuki aynı türün kuzey bölgelerinde
yaşayan akrabaları hibernasyona girerler..
Gerekli olup olmadığı konusunda 2 farklı görüş var ve henüz herhangi birisi üzerinde net bir biçimde uzlaşılmış değil.
Bazıları
hibernasyonun mutlaka sağlanması gerektiğini çünkü hibernasyona giren
canlıların doğal geçmişlerinde milyonlarca yıl boyunca bu süreci
yaşadıkları ve bu yüzden doğal sürecin aynen korunması gerektiği
söylüyor
Diğer kesim ise hibernasyonun çaresizlik sonucu oluşan ve
canlı bünyesinin vahşi doğada zorlu koşullar altında yaşamını devam
ettirebilmek adına mecburen kullandığı bir çeşit korunma yöntemi
olduğunu ve yapay ortamlarda buna gerek olmadığını söylüyorlar
Su
kaplumbağaları için akvaryumlar doğal ortamlar değil son derece izole
ufak sağlıksız ortamlar. Bizler bu kaplumbağaları doğal hayattan
koparmışız evlerde idam mahkumu yapmışız bazı donanımların zoruyla
düzgün tutmaya çalıştığımız akvaryumlara tıkmışız. Yani doğal
yaşamlarında olsa bile akvaryumda soktuğumuz esir yaşamlarda
hibernasyonları eksik kalsa ne fark edecek. Zaten doğallık kalmamış ki.
Kolayınıza geldiği için daha doğrusu eziyetlerinden kurtulmak için kış
uykusuna yatırmaya uğraşmayın. Zaten yaşamlarını örselenmişiz onları
birde bu riske sokmayın.Çalıştırın ısıtıcılarını yakın ısınma
lambalarını. Su kaplumbağaları zaten taş çatlasa 3-4 yıl yaşayacak onuda
hibernasyonda geçirmesinler bari.
PEKİ BİZİM DE EVDE BESLEDİĞİMİZ SU YADA KARA KAPLUMBAĞALARIMIZ VAR NE YAPMALIYIZ.?
Bilim
dünyasının üzerinde uzlaştığı konu evlerde yapay ortamdaki
hibernasyonun canlılar için büyük sakıncaları olduğu. Tavsiyeleri
canlıların evlerde izole akvaryum koşullarında hibernasyona girmesine
müsade edilmemesi buna zorlanmamaları gerektiği.Çünkü çok farklı bir
olay.
Yukarda bahsettiğim gibi hibernasyon bir köşeye
kıvrılıp keyifle yatmak değildir Özel şartları ve koşulları vardır.
Yıpratıcı bir süreçtir. Kaplumbağanın doğadaki gibi özgürce kendisini
buna hazırlaması gereklidir. Örneğin soğuk ama oksijence zengin, dibi
içine gömüleceği kadar çamur olan bir akar su ortamını evde nasıl
sağlayacaksınız. Canım ne fark eder suyun dibinde yatmasında akvaryumun
bir köşesinde açıkta yatsın çevre ısısı 10 derecenin altında olmasında
gündüz 20 gece 15 derece normal oda sıcaklığında olsun derseniz hata
yaparsınız. Koşullar doğru bir biçimde sağlanmazsa sadece ısı
eksikliğine nedeniyle uygunsuz koşullarda girilen bir hibernasyon
hayvanın bünyesinde ciddi bir yıpranmaya ve hatta ölümüne yol açacaktır.
Bazen
okuyorum " benimki odanın bir köşesinde kış uykusuna yattı baharda
sapasağlam uyandı " deniliyor . Acaba gerçekten böylemidir ağzı var dili
yok kaplumbağanız gerçekten de sizin sandığınız gibi sapasağlammıdır.
Bir
yerde okuduğum bir yazıda hibernasyona giren kaplumbağaların sanıldığı
gibi mışıl mışıl uyumadığı tam tersine uykusuzluk çektiğinin tespit
edildiği yazıyordu. Şaşırtıcı değilmi.Yani uyumuyorlar aslında
yaşıyorlar ama derin bir koma halinde gibi.
Hibernasyon
ısısının 10 derecenin üstüne çıkmaması lazım. Bu yüzden olaya
profesyonelce yaklaşan birçok kişi kara kaplumbağalarını (dikkat su
kaplumbağası değil ) hibernasyona sokmak için buzdolabı benzeri ısı
ayarlı özel soğutucular bile kullanıyorlar.
Sonuç
olarak evde kış uykusuna girmesine müsade etmeyin. Kış günlerinin soğuk
gecelerinde kara kaplumbağalarına kullanacağınız herhangi bir yöntemle
az da olsa soğuğu kıracak şekilde bir ısı sağlayın , su kaplumbağaları
nasılsa ısıtıcılı suya inerek orada uyuyorlardır. Bu hayvanlar gündüz
değilse bile gecenin iyice düşen serinliğinde vaktin geldiğini düşünerek
hibernasyon pozisyonu almaya başlıyabilirler.Kara kaplumbağaları doğal
yaşamda hibernasyona girmek için illa kar yağmasını beklemezler çok daha
önceden harekete geçiyorlar.Yoksa dımdızlak açıkta kalma tehlikeleri
var ve onlar bunu çok iyi bilirler. Ekim aylarında görülen uyuşukluk
aslında işte budur. Serinlemeyi hissediyor ama tam olarak ne olacağını
bilemiyor. Sağlıklı yaşaması için yeterli ısıyı alabileceği konusunda
tam emin olamıyor. Hibernasyona gireyim mi girmeyeyim mi arası bir
karasızlıkta kalıyorlar.
Frozen 2007
Bloga ekleme 2016
Perşembe, Eylül 22, 2016
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.